Son Cadı Avcısı [The Last Witch Hunter) - Film İncelemesi

17 Ara 2016


Orijinal Adı: The Last Witch Hunter
Türkçe Adı: Son Cadı Avcısı
Yapım Yılı: 2015
Türü: Korku, Fantastik, Büyü, Doğaüstü
IMBD: 6/ 10
Puanım: 7/10


İki gün önce boş bir vaktimde izlediğim güzel bir filmdi. Cadı Avı'ı diye bir kitap okumuştum birkaç yıl önce, onda cadıların bir topluluktakiler tarafından nasıl avlandığını, neler yaşadıklarını anlatıyordu. Film ise kısmen aynı şeyin avcı gözünden olan kısmıydı.

Ama itiraf etmem gerek; geç izlediğim için hayıflandığım bir film oldu.

Konu ve dış mekân efektleri olarak gerçekçi bir çalışma sunmuşlar, lakin tek bir sıkıntı yaşadım. Film fazla karanlık bir ışıklandırmada çekilmişti. Evet, konusuna bakarsak bu karanlık ortam uygun gibi geliyor ama izleyici için fazla göz yorucu olduğunu düşünüyorum. İzlerken epey zorlandım. Yine de güzel bir film olduğunun altını çizerim. Vin Diesel'in oynadığı her şeyde olduğu gibi bu da harika bir oyunculuk göstergesiydi.
Film, konuya direkt girdiği için ilk başlarda çok anlamsız ve yorucu geliyor. Konuyu bilmeyen ya da filmi takiplemeden tesadüfen izleyen biri için çok hızlı bir giriş olduğu kanısındayım. 

Konumuz 800 yıl önce yaşanan bir olayla başlıyor. Klauder ve Balta ve Haç topluluğu cadılar kraliçesinin insanlığı yok etme planını engellemek için kraliçe ile bir savaşa girerler. Bu savaşta birçok insan ölür, hatta ölenler arasında Klauder'ın ailesi de vardır. Kızı Elizabeth ve eşi Helena'yı kaybeder. 

Balta ve Haç ekibi ile birlikte kraliçeye birebir savaş açar. Herkes bir bir ölürken kraliçeye direkt saldıran Klauder kraliçe tarafından bir lanetle sihirlenir. Kraliçe ölürken Klauder'ı ölümsüzlük ile lanetler ve dünyada yaşayarak acı çekmesini ister. Son saldırısını da yaptıktan sonra tuzla buz olur.
Ve filmimiz böylece başlar.
800 yıl sonra.
Klauder kraliçenin kendisini lanetlediği andan bu zamana, yani 800 yıldır ölümsüz bir şekilde yaşamaktadır. Birçok şey görmüştür. Birçok cadı ve türü ile tanışmıştır.

Ama her şey gibi o da değişmiştir. 

Kraliçenin kendisine yaptığı lanet büyüsünden sonra Klauder kendini insanları korumaya adamış ve b
ir acı avcısına dönüşmüştür. Balta ve Haç'ın günümüzdeki haliyle insanlar ve cadılar arasındaki köprü görevi gören topluluğuyla beraber cadılara savaş açmaya devam eder. Bu sürecinde Dolan sıfatı verilen bir rahip görevlerinde Klauder'a yardım etmesi için seçilip, yemin ettirilir.
Klauder'a Dolan olarak destek veren emektar arkadaşı hastalanıp, ölür. Ama Klauder bu ölümde bir tuhaflık olduğunu anlar ve araştırırken bunun bir cadı büyüsü olduğunu keşfeder. Hem de 800 yıl öncesine dayanan kadim büyülerden biri olduğunu. Büyünün izlerini takip eder ve Belial adındaki bir erkek cadıya ulaşır. "Kendi ölümünü hatırla..." diyen cadının ne yapmak istediğini, ne anlatmaya çalıştığını bulabilmek için geçmişte gitmesi gerektiğini anlar.
Bunun için de büyü satan bir bara gider. Bardaki kızdan kendisini öldüğü, yani ölümsüz olduğu ana göndermesini ister... 
Belail ise ilk kez burada Klauder ile yüz yüze gelir.
Filmin asıl olayı buradan sonra başlıyor. Klauder istediği cevabı bu yöntemle bulamaz ama hem 36.Dolan'ı uyandırmak, hem de neler olduğunu tam olarak anlamak için 37. Dolan'ın yemin etmesiyle olayları araştırmaya karar verir. Belail ise Klauder'a saldırırken arkasında küçük bir de parça bırakmıştır. 
Burada kilit nokta Klauder'a hafıza büyüsü satan Chloe adındaki aslen bir cadı olan ama bunu herkesten gizlen kızımız. Kendisi bir Dream Walker(Rüyada Gezen)'dır ve bu gücünü saklamaktadır. Belail'in bara saldırdığı gece arkadaşını öldürmesi yüzünden Klauder ile onu bulmaya karar verir.
Sırlar, ihanet, gerçeklik, hayal ve daha birçok şey bu kısımdan sonra gelişiyor.

Filmin ilerleyişi bu kısımlardan sonra değişiyor. Konuya hâkimiyetiniz biraz daha kuvvetleniyor ve merak içerisinde ama heyecanın az olduğu bir şekilde izliyorsunuz. Fakat bu kısımdan sonrası hızlı bir adrenalin ile ilerliyor. Çünkü cadı kraliçe 800 yıl sonra yeniden doğuyor ve bu doğuşunun Klauder'ın üzerindeki lanetle bir bağlantısı var. Bu da filmin çıtasını yükselten nokta oluyor.
Genel olarak çok seveceğiniz bir film. Özellikle de sonlara doğru. Zira konuya hâkimiyetiniz ve konunun oturması ile çözüme ulaşan sırlar sonlara doğru film için fikrinizi epey değiştiriyor. Bir şans verebileceğiniz bir film. Her ne kadar daha iyilerini izlediğimi düşünsem de güzeldi. :)

FRAGMAN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz için teşekkür ederim.

 
FREE BLOGGER TEMPLATE BY DESIGNER BLOGS