Lux Serisi: Jennifer L. Armentrout'tan Yeni Haberler!

29 Mar 2014

Merhabalar!
Epeydir bloguma giremiyorum. Özellikle de bu  ay neredeyse hiç bakamadım. Yorum yapmayı geçin, bakamıyorum! o kadar yoğunum. Neyse. Geçen hafta, Jennifer L. Armentrout'un Lux Serisi için yapacağı yeni cover baskılarından haber ve kapak tanıtımı geldi tarafıma. Fakat, ben yoğun olduğum için dönüş yapıp da kapağı paylaşamadım. Haftasonuna kaldı. Şimdi o ilginç kapağı sizlere takdim ediyorum. 

Ondan önce, konuya müdahil olmayanlar için bir açıklama getireyim.Bundan birkaç ay öncesine kadar Jennifer blogunda bir duyuru geçti ve duyurusunda Lux Serisi için bir yenilemeye gittiklerini, bu yenilemede çıkmış olan kitaplar için "cilt"li olmak üzere iki baskı yapacaklarını ve en önemlisi de kapaktak bulunan çiftlerimiz ve bizim de gönlümüzde yer edinen Pepe ve Stzella'nın bu yeni uygulamadaki ciltli kapaklarda yer almayacaklarını duyurmuştu. Ben de o yazısını sizinle paylaşmıştım.O haberimiz uygulamaya geçti bu kapak mevzusu da o oluyor yani. Haberin detayını merak edenler için: Lux Serisinden Haberler 

Dediğim gibi malum kapak elime geldi ama ne yazık ki benim duyurum geç kaldı. Daha da uzatmadan hemen duyuruyu yapalım.

Ve işte merak edilen Lux Serisi Kısım 1: BAŞLANGIÇLAR(Obsidiyen ve Oniks)

Bu kitabımız serinin ilk iki kitabı Obsdiyen ve Oniks'i tek kitapta topluyor ama artı olarak bir de içinde bonus sahne olacak ama neyden bilmiyorum. Bence bonus sahne de satılsın diye yapılan bir pazarlama yöntemi. Zirâ kapak çok boktan abi! Başka türlü gitmez dediler kesin. Kitap 3 Haziran 2014 yılında yayımlanacak.

Aynı şekilde Opal ve Köken için de bir "Lux Serisi Kısım 2: Sonuçlar." olacak ama onun kapağı daha sonra(muhtemelen yarın akşam çünkü ben bir hafta geç duyuruyorum da :D ) gelecekmiş. Hoş bunu gördüm ya onu hiç merak etmiyorum açıkçası.

Kapakla ilgili siz ne düşünüyorsunuz bilmiyorum fakat ben beğenmedim o kesin. Beklediğim bu değildi. Jen'in daha önce haberinde ortaya attığı iddiaya istinaden şunu söyleyebilirim ki; hiç albenisi yok! Bir kere Katy'nin bu kadar ön planda olup da Daemon olan o zatın neden geri planda kaldığını anlamadım.Kızın da daha ilk kitaplar için biraz fazla uzaylı havası var! İnsan henüz, insan! Çok saçma olmuş bu kapak. Açıkçası bizim ülkede DEX ne yapar bilmiyorum ama benim elimdekilerden gayet memnun olduğum kesin! Tek sorun son kitabın kapağında da bunların olacağı. O içimi yakıyor işte.

Edit: 31.03.2014

Ve işte 2. kısım olan  Lux Serisi Kısım 2:  CONSEQUENCES (Opal &Köken)'in kapağı da bu. Zaten ilk kapağı görünce bununla ilgili pek bir beklentim yoktu ama bu kadar da berbat olmasını istemezdim. Neyse. Bu kitapta serinin diğer iki kitabı olan Opal ve Köken'i tek bir kitap olarak ciltli halde göreceğiz.Ama ayrıca içinde -tek merak sebebim- Opposition'ın ilk bölümünü de bonus sahne olarak bulundurması. Kitabı şu halde alacak olsa kesinlikle o ilk bölümü okuyabilmek için alırdım yoksa ben bu kapağa para vermem ya :D

Kış Güneşi | Jennifer L. Armentrout [Kitap Tanıtım&Yorum]

21 Mar 2014


Geçen sene merak edip okuduğum Jennifer kitaplarından birisi de Frigid, ülkemizdeki edisyonu -gördüğünüz üzere- Kış Güneşi.
Kitap şu an matbaadaymış diye duydum. Yakında çıkar. Ben okuduğumda beğenmiştim. Ama zamanla daha iyilerini okuyunca, şu an o kadar da cezbedici bir kitap gibi gelmiyor gözüme. Yine de güzel bir kurgusu vardı. Bu yazarda zaten çok etkileyici bir kalem var. Çarpıcı noktaları yakalıyor.

Kitapta iki arkadaşın arasındaki aşkın bir türlü söze dökülemediği bir konu var. Ve bir kayak tatilinde, gittikleri yerde mahsur kaldıklarında ikisi de birbirine olan çekime karşı koyamıyorlar. Bu da aralarındaki tutkuyu alevlendiriyor. Kyler, Syd'e küçüklüğünden beri âşık aynı şekilde Syd de Ky'la ama ikisi de kendilerine göre nedenlerle birbirlerinden uzak duruyorlar. Ky, kendini Syd'e lâyık görmüyor Syd ise ona açılırsa aralarındaki arkadaşlığın bitmesinden korkuyor. Hâl böyle olunca da bir türlü birbirlerine aşklarını itiraf edemedikleri gibi, ikisi de bir diğerinin başkasıyla çıkmasını içten içe delirerek izliyor. :))

Şu kitaptan sevdiğim bir alıntı.

"Ben seni tüm hayatım boyunca sevdim," dedi, gözlerini gözlerime kilitleyerek. "Ve eğer bana izin verirsen hayatımın geri kalanı boyunca da seni seveceğim, Syd." -Kyler Quinn

Kitabı merak edenler için detaylı yorumum;  KIŞ GÜNEŞİ | Jennifer L. Armentrout (J.Lynn)


Orijinal Adı: Frigid
Edisyonu: Kış Güneşi
Bağlı Olduğu Seri: Frigid #1
Yayımcı: Dexplus
Dili: Türkçe
Yazar: Jennifer L.Armentrout (J.Lynn)
Türü:New Adult, Yeni Yetişkin, Romantizm

''Yirmi bir yaşındaki Sydney, Kyler'a ezelden beri aşık. Ne yazık ki Kyler onu atlıkarıncadan ittiği ve Sydney'in de karşılık verdiği günden beri sıkı dostlar.
Kyler tam bir çapkın.Bir kızın yanında 2 geceden fazla duramıyor.Syd kendini gittikçe daha kötü hissediyor.Ancak okuldaki son yıllarında her şeyi itiraf ederek ilişkilerini berbat etmek istemiyor.
Kyler'ın gözünde ise Syd hep ulaşılmaz bir noktada,adeta mükemmelliğin simgesi. Syd'in ona hayatta bakmayacağını düşünüyor.
Bir gün Kyler'ın evine kayak tatiline gidiyorlar ve bütün saklı duygular gün ışığına çıkıyor.Ama küçük bir sorun var.Evde yalnız değiller.''

Kitap Tanıtım Videosu (Official)



Sınırları Zorlamak | Katie McGarry [Kitap Yorumu]

12 Mar 2014

Orijinal Adı: Pushing the Limits
Edisyonu: Sınırları Zorlamak
Yazar: Katie McGarry
Yayınevi: Aspendos Yayınları
Türü: New Adult, Yeni Yetişkin, Aşk Romanı
Çevirmen: Tuğçe Nida Sevin
Puanım: 4/5
Sipariş etmek için; kitapsihirbazi.com
Birbirleri için çok yanlış ve bir o kadar da doğrular.

Echo Emerson'ın, sporcu sevgilisi olan popüler bir kızdan, hakkında dedikodular dönen, kollarında 'tuhaf' yaralar olan dışlanmış bir kıza dönüştüğü akşam neler olduğuna dair kimsenin bir fikri yoktur. Echo bile o korkunç akşama dair tüm olanları hatırlayamıyordur. Tek bildiği, her şeyin tekrardan normale dönmesini istediği.
Oldukça yakışıklı ve siyah deri ceketli çapkın ama yalnız Noah Hutchins, şaşırtıcı anlayışıyla hayatına girdiğinde Echo'nun dünyası asla hayal edemeyeceği bir biçimde değişir. Oysa ortak hiçbir noktaları olmaması gerekirdi. İkisinin de tuttuğu sırları düşünürsek, beraber olmaları oldukça imkânsızdı.
Fakat aralarındaki çekim bir türlü geçmek bilmez. Echo, sınırları daha ne kadar zorlayabileceklerini ve ona sevmeyi yeniden öğretebilecek tek bir adam için neleri göze alabileceğini kendisine sormak durumunda kalır.



Uzun zamandır inişli çıkışıklı bir kitap okumamıştım. Sınırları Zorlamak,az çok popülaritesinden bildiğim ve "çevirisi" geleceği için de sabırsızlıkla çıkacağı ânı beklediğim bir kitaptı. Çeviriliş süresince, turu da dahil birçok ânının keyfine vardığımız için Sınırları Zorlamak'ın sanırım bu sene bizlerde -Konuşan Kitaplarda- çok ayrı yeri olacak, en azından bende öyle.

Noah ve Echo'nun yaşadıkları ve birbilerine tutunarak aştıkları şeyler beni çok etkiledi. Her sayfasında acıyı, mutlululuğu ve hayatın birçok iyi/kötü yönününü tadıyor ve onlarla beraber hissediyorsunuz.Hissetmek ne kelime! resmen yaşıyorsunuz.Bazı sahneleri -hiç abartmıyorum!- sanki gözünüzün önünde cereyan ediyormuşcasına olayı hissettiriyor sizlere. Aslında, yazar çok detaycı birisi değil. Kitabı okuduğunuz da bunu anlıyorsunuz. Konuların derinine inmiyor. Fakat, sanırım aktarmak istediklerini kısa ama derinden gelen, yüreğe işleyebilecek kelimelerden oluşan cümlelerle yazdığı için olsa gerek çok etkiliyor sizi. Tabii bence burada çeviri de çok önemli. Çevrilen metinde yazarın orjinalinde aktardığı duyguyu aynen verebilecek kelimeleri bulup kullanmak her çevirmenin harcı değil.Bu yüzden sanırım kitabın kalitesi konuşuyor. Okuyan herkes gerek çevirisi gerekse konusundan ötürü kitapta mutlaka kendisine bir şey bulacak. İnanıyorum.

Şimdi gelelim kitaba! Hani kitapta bir karakteri sevince direkt onunla başlarsınız ya yoruma, ben de aynı yoldan gideceğim ama benim için ne Noah ne de Echo, bana o öğretmeni verin! Ondan bir tane istiyorum. Eğer öyle bir destekçim olsa kesinlikle SINIRLARI ZORLARdım. Hiç şüphe etmiyorum.İlk kez bir kitapta esas kızı ya da esas oğlanı değil de yetişkin birini sevdim. Çünkü, yazar aslında Bayan Collins'in içinde yetişkini ruhundaki çocukla perdelemiş ve o çocuk Noah'yı da Echo'yu da anladığı için onlara, başka kimsenin yapmadığını yapıp, ulaşabiliyor.

"Büyümek zor seçimler yapmak demektir ve doğru şeyi 
yapmak her zaman iyi hissettireni yaptığın anlamına gelmez."


Echo ve Noah, birbirlerinden habersiz ama aslında birbirleriyle çok fazla ortak yön paylaşan iki karakterler.Biri hatırladıkları ve kaybettikleri yüzünden acı çekerken diğeri hatırlayamadığı ve kaybettiği şeyler için acı çekiyor.Ve gün geliyor bu iki yarayla dolu yürek birbirlerini buluyor. Birbirlerine merhem olmaya çalışıyorlar.

Echo; bundan sadece birkaç yıl öncesine kadar "normal" birisiyken bir sabah bambaşka birisi oluyor. Normallikten uzak, acılarla dolu birisi. Ve, bir önceki gece kendisine ne olduğuna dair hiçbir şey hatırlamayan biri.

Noah ise; ailesini bir yangından kaybeden ailesini kaybettikten sonra o koruyucu aile sizin bu koruyucu aile benim gezmiş durmuş, kardeşlerinden ayrılmış ve onlar görmesi yasaklanmış birisi.


Hâl böyle olunca da bu iki acılı çocuk daha 18 yaşında bile değillerken aslında birer yetişkin oluyorlar. Çünkü hayatın onlara yaşattığı şeyler belki bir yetişkinin bile kaldıramayacağı kadar ağır. Kitapta içinizi burkacak o kadar çok şey var ki, hangi birine değinsem hangi birinden bahsetsem bilemiyorum. Kaldı ki bahsetsem bile okuduğunuzda hissedeceğiniz kadar etkileyici anlatamam sanırım. Noah'ın kardeşleri için savaşması, Echo'nun tüm hayatını kaybettiği o geceyi anımsamak için çabalayıp durması ve her hatırlamak istediğinde daha beter bir acıyla karşılaşması. Ne kadar denesem de bunları sizlere kitaptaki yazdığı şekilde anlatamam. Okumanız gerek.

Ayrıca kitap sadece acıdan da ibaret değil. Noah ve Echo'nun birbirlerine âşık olmalarıyla kitabın acılarının yanında siz masum bir aşkın filizlenişini de anlatan harika sahneleri de mevcut. Ki okudğunuzda Noah gibi bir sevgili isterken bulacaksınız kendiniz. Hiç şüphesiz. Şimdi hâlâ okumamış olanınız var ise; en yakın kitapçıya koşun!




Wattpad Hikâye: Yüreğine Sürgün || Jennifer Royce

Adı: Yüreğine Sürgün
Yazar: Jennifer Royce
Türü: Historical Romance, Tarihi Aşk Romanı, Wattpad Hikâye
Okumak için: Yüreğine Sürgün


Kimsesiz bir kız. 
Umarsız bir kont.

Cassy, biricik halasıyla beraber manastırın güvenli kollarında yaşadığı hayatla gerçek hayatın ne kadar farklı olduğunu umarsız bir kont olan Jared'la evlendiğinde keşfeder.

Büyükbabasının Dükâlık Unvanını alabilmek için çirkin bir kızla evlenmeyi bile göze alan Jared'ın tek istediği o yaşlı bunaktan intikamını almaktır. Bunun için evlenmeyi de kabul edebilir. Nasılsa kızı bir daha hiç görmeyecektir.



Geç yorumladığım bir hikâye daha. Gerçi sonunu da çok geç okudum. Söz de en sevdiğim hikâye ama işlerden fırsat bulamadım. Biraz da son olduğunu bildiğim için, onlara veda etmemek adına sürekli erteledim okumayı. Ama sonuç; okuduk işte. Şimdi de burada yorum yapıyoruz.  Jennifer Royce'un kalemini gerçekten beğeniyorum. Yazıdığı her hikâyesinde kendini daha da aşıyor. Konularının özgün olmasının yanı sıra yazdığı hikâyelerde okuru bağlayan bir anlatım kullanıyor. Tek sıkıntı - detaylı yazmıyor- kitap gibi yazsa işte o zaman patlak verecek! Bir türlü dinletemedim şunu. :))

Yazarın tüm hikâyelerinin bende ayrı bir yeri var ama en sevdiğim sanırım Yüreğine Sürgün hikâyesidir. Nedendir bilmem bu hikâyesinde beni çeken ve etkileyen tuhaf bir şey var.Belki Cassy'nin o küçük masum haliyle başlamasından belki de yazarın facebook sayfasında tesadüf eseri okuduğum ilk bölümündeki o yalın ve masum anlatımdan. Bu yazarda -bence yazar çünkü- gerçek bir cevher var ! Fark edilmemesi büyük kayıp. Umarım bir gün basılı kitaplarını da okumak nasip olur.



Yüreğine Sürgün hikâyesi de küçük, halasından başka kimsesi olmayan çirkin bir kızın yaşadığı aşkı ve zorluğu ele almış yazarımız. Cassie, henüz ergenliğinin başlarında ve halasıyla beraber yaşadığı manastırdaki dünyadan başka hiçbir şey görmemiş bir genç kız. Halası ise onun ileride olmasını isterdiği gibi bir hanımefendi olması için ondan ayrılmaya ve onu kendinden uzaklaştırmaya çalışan bir kadın. Cassy halasına ne kadar düşkünse halası da Cassy'ye aynı oranda düşkün ama biricik yeğeninin geleceği ona duyduğu hasretten daha önemli olduğu için yeğenini sevdiği, eski bir dostuna emanet etmeye karar veriyor.

Tabii konumuzda buradan başlıyor. Halasının Cassy'yi emanet ettiği Dük'ün de büyümesini istediği bir hovarda torunu var. Torunu da en az büyük babasının kendisini sevdiği, ya da gösterdiği, kadar onu seviyor.Hâl böyle olunca da büyükbabası Cassy'yi kendi himayesine alabilmek için onu çok sevdiği torunu Jared'la evlendiriyor. En azından Jared'a böyle bir teklif sunuyor. Ve, büyükbabasının Dükâlık Unvanını isteyen Jared da mecburen bu teklifi kabul ediyor.

Ne de olsa; iki yıl sonra "O" çirkinden kurtulacak. İki yıl dayanabilir. Ne var ki, iki yıl boyunca büyükbabasının yanına uğramaz, ki zaten görmek de istemiyor, iki yıl sonra geldiğinde de kızdan boşanır, unvanı alır. İstediğine kavuşur.

Ama her şey planlandığı gibi gitmiyor bu dünyada. Yok öyle bir hayat. Jared da bir gece mecburi konaklama yeri olarak büyükbabasının evini seçince ve evde gecenin bir yarısı bir "peri" kızı görünce yaptığı, yapacağı her şey anlamını yitiriyor. Tek istediği o periyle tanışmak oluyor. Amma velakin karısını da unutmaması gerek de mi? :D Büyükbabacığı ise Jared'ın Cassie'yi görünce geldiği hali fark ediyor ve ona yeni "misafir"leri Sandy'yi tanıtıyor. XD Sonrası tam bir eğlence. Ve bu eğlenceyi tatmak için kitabı okumanızı öneririm.


The One | Kiera Cass [Kitap Tanıtım&Alıntılar]

5 Mar 2014


The One

 "America gerçekten BİR olmak istiyorsa, artık karar vermeli."

Seçim, 35 kızın da hayatını sonsuza kadar değiştirdi.Artık, bu yarışın galibini seçme zamanı geldi.
America kendini tâca bu kadar yakın bulacağını- veya Prens Maxon'ın kalbini çalabileceğini asla hayal bile edemezdi.

Yarış sona yaklaşır, sarayın duvarlarının ardında tehtitler çığ gibi büyürken, America kaybetmeye ne kadar yakın olduğunun ve ne kadar zor olursa olsun istediği geleceğe kavuşmak için savaşması gerektiğinin farkına varır.

The Selection(Beni Seç) ilk sayfalarından itibaren New York Times Bestseller okurlarının kalplerini çalarak onları büyüleyici bir yolculuğa çıkardı.

Ve şimdi, The One'ın son sayfası açıldıktan sonra bu büyüleyici peri masalıyla Kiera Cass okurlarını unutulmaz bir sona hazırlıyor.




"Dışarı çık, Mer. Benim Max."


"Tevazu ve dürüstlükle gelen güzellikte farklı bir şey vardır."



"Aşk savaştan daha güçlüdür." -Mer



"Yardımına ihtiyacım var." Tereddüt bile etmeden cevapladı
. "Ne olursa."



"Hiç şansım yoktu, değil mi?"

"Korkuyor musun?" diye sordu.

"Hayır."
"Ben de korkmuyorum." Ama ben, ikimizin de yalan söylediğinden emindim.



"Kimse bilmeyecek. Ne yapmış olursan ol, önemli bir şey olduğuna inanıyorum." 






NOT: Çeviriler -iyi kötü- şahsıma aittir. Link vererek paylaşın. 

Sailor Moon (Ay Savaşçısı) Yakında Animez TV'de!

4 Mar 2014

Haberin güzelliğine bakın!
Daha demin Animez TV takipçileri için çok güzel bir haber duyurdu. Sailor Moon (Ay Savaşçısı) yakında yeniden televizyonda olacak. Bu animeyi kaçıncı kez izledim sayısını bile hatırlamıyorum ama asla sıkılmadan tekrar tekrar izleyeceğimden hiç şüphem yok.
Animez TV'de daha önce yayımlanan animelerin alt yazılı olarak yayımlanması ve orjinaline sadık kalınarak aktarılmasına şahit olduğum ve takip edip izlediğim için de ayrı bir sevinçle bekliyorum Sailor Moon'u. Umarım bu yakında çoook bekleeyceğimiz bir yakında değildir de en kısa zamanda izleriz. :))


Gelinin Kolyesi | Kat Martin [Kitap Yorumu]

Orijinal Adı: Bride's Necklace
Edisyonu: Gelinin Kolyesi
Yazar: Kat Martin
Yayıncı: Nemesis Kitap
Türü: Historical Romance, Tarihi Aşk Romanı
Puanım: 2,5/5
Tedarik İçin: kitapsihirbazi.com

Tory, kız kardeşi Claire'i, şehvet düşkünü üvey babalarının kötü planlarından kurtarabilecek tek kişidir. Çünkü annelerini kaybetmişlerdir. Kız kardeşiyle birlikte kaçmaya karar verirler. İhtiyaç duyacakları parayı sağlamak için, baron üvey babalarının aile yadigârı kolyesini çalar ve satarlar.

Kolyeden gelen para onlara kısa bir süre için yeterli olur ancak sonrasında, soylu olmalarına rağmen asıl kimliklerini gizleyerek bir malikânede hizmetçi olarak çalışmaya başlarlar. Hizmetine girdikleri Kont Cord, bu iki genç kızın gerçek kimliklerini bilmemektedir. Kötü kalpli üvey baba, kolyesini çalan üvey kızlarını bulmak için harekete geçtiğindeyse, hem Kont Cord hem de kız kardeşler için gerçek bir yüzleşme yaşanacaktır.


Çok övüldü diye aldık ama fos çıktı işte.Boşuna para verdim. Tabi bu benim "şahsi" görüşümdür. Çünkü bu tarz o kadar çok kitap okudum/okuyorum ki bundan kat kat iyilerini gördüm be birader! Ne saçma şeydi bu. Derleme gibi kitap. Kitaba yorum yapmak bile zaman kaybıdır bana göre. Ama "seri" olarak konusunu beğendiğim ve ikinci kitabına da bir şans vereceğim çıktığında. Tabii bu da serinin kalitesini belirlemek için yoksa bu kitapla karar verirsem yanlış karar verip de seriyi de kararlamak istemem. Neyse, ben kitaptan hoşlanmadm anladığınız üzere. Bana çok boş bir kitap izlenimi verdi. Hani konu olarak bakarsak cidden temeli sağlam ama gidişatı boktan! En güzel tabirle.

Sebebinden bahsedecek olursam, öncelikle; kitap cidden başlarında çok güzel başladı ama yazarının gidişatında elde etmeye çalıştığı şey ne ise artık kitabın ilerleyişi o kadar saçma, sıkıcı ve tuhaft idi ki bir ara iki farklı kitap okuyorum izlenimine kapıldım..Hayır, yani güzel başlattın ne diye yolundan sapıyorsun. Anlamıyorum ki. En çok takıldığım yer ise, kesinlikle şu Cord denen dallama(!) lordun tavırları. Adam ilk başlarda ayakları yere sağlam basan, istediğini elde eden zengin asillerden iken ne zaman kızla evlendi bir evrim geçirdi. Ama tabii biz kitapta bu evrim sürecinden bihaber durumdayız. Adamın gözümde canlandığını halinden bahsettsem korkar kaçarsınız buradan. O kadar yani.



Diğer bir hususta kesinlikle kadın karakterin salaklığı. Aslında çok zeki ve etkileyici bir karakter yaratmaya çalışmış (Tabii temel Whitney'den geliyor. Satranç falan. :p) fakat kızımızın da bir yerde kayışı kopuyor. Ondan  önce, ki özellikle de kitapta adamı kardeşinin odasına gönderdiği sahne, gerçekten zekasına ve tavırlarına hayran kaldığım bir karakterdi ama bu da evlenince sapıttı. Evlilik bu ikisine yaramadı. Çünkü çok çabuk evlenmeleri gerekti. Yazar o kısımları çok boş geçmiş. Konu deseniz o da başta bir kurguyu görünce "Ha!" falan ediyor sonra ilerleyişten "Pöf!" oluyorsunuz.

Ama kitabın yorumlarına biraz bakındım ve bu kitabın göreceli olduğu kanaatına vardım. Çünkü beğenen de beğenmeyen de hemen hemen aynı oradan. Misal, benden önce kitabı kız kardeşim okudu. Ona göre mükemmel bir konusu ve çok hoş bir kurgusu vardı bana göreyse vasattın biraz üstüydü. Kısacası okuyup değerlendirin diyebilirim sadece.

Kitabın konusunu arka kapak yazısından biraz tahmin ediyorsunuz.Victorya (Tory), babası öldükten sonra annesinin evlendiği ve o da öldükten sonra yaşamak zorunda kaldığı üvey babasından hiç hazzetmiyor. Çünkü herif cinsi sapık! Bildiğiniz sapık hem de. Tory'nin küçük kardeşi Claire'ye de kafayı takmış. Kitabın başlangıcını sevmemnin bir nedeni de bu üvey baba müsvvettesi kızın odasına girince Tory'nin adamın hakkından gelmesiyle başlıyor kitap, sanırım ondan.Neyse sonra da kız kardeşini aldığı gibi evden kaçıyor ama beş parasız olduklarından yanlarına üvey babasının aile yadigarı kolyesini alıyor. Satarız hesabı. Bu arada koley kitabın temeli anlayacağınız üzere. Kitapta anlatıldığına göre yıllar yıllar öncesinde nişanslısından bir kolye hediye alan gelin nişanlısı ölünce onun arkasından kendisini atıp öldürüyormuş bu da kolyeyi "Gelinin Kolyesi" yapmış. Neyse. Kolye çok değerli tabii. Ama Tory boğaz tokluğuna satıyor sonra da Kolye'nin parası bitince iş aramaya başlıyorlar bu araştırmalar da onları Kont Cord Brant'a getiriyor. Sonrasını da tahmin edersiniz. Derleme gibi kitaptı zaten. Bir tek girişini bir de şu kolye mevzusunu cidden çok sevdim ben.

Konuşan Kitaplar Sınırları Zorluyor! [Tuğçe Nida Sevin'e Özel Çalışma]

3 Mar 2014


Herkese Selamlar!
Konuşan Kitaplar Blog Tur ekibi olarak sevgili ablamız, arkadaşımız, dostumuz kitap bloggerlarını kraliçesi Tuğçe Nida Sevin'in ilk çevirisi olan Sınırları Zorlamak kitabının tanıtımınından sonra kendisine küçük bir sevgi seli yapalım dedik. Onu ne kadar sevdiğimizi ve onun bize neler kattığını sizlerde görün istedik. 
Ve işte başlıyoruz. Takipleyin tüm blogları!


Sihirbazın Güncesi

Öncelikle Nida ablama yeni iş hayatında başarılar diliyorum ve onu öpüyorum. Kendisinin çok başarılı işler yapacağından da eminim. :') Kendisiyle tanıştığımızdan beri ne kadar pozitif ve güzel ruhlu bir insan olduğunu düşünüyorum. Hep böyle kal ve etrafına ışık saçmaya devam et canım ablam. ^^

***


Yeri geldi arkadaşım, yeri geldi ablam ve yeri geldi bana öğüt veren annem oldun. Her daim senin o muhteşem çalışmalarını sevsem de yaptığın bu son iş, yani Sınırları Çevirmek artık seni sevme ve tapma seviyemin zirvesine oturdu. Seni çoook seviyorum Sultan'ım! İyi varsın, iyi ki tanışmışız! Birtanesin, birtaneciksin!

***





Gerek bir gün olmak istediğim kadar basarili olmakla gerek de en küçük sorum-sorunumda bile yardimci olmanla şimdiye kadar sahip olamadigim ablam gibisin. seni (ve çevirilerini) çok seviyoruz. Daha nice kitaplarda adini görmek üzere... ^^







Kitap Sayfaları

Nida Ablaaam *.* Bizee arada çemkirmeleri olduğu oluyor kii ama her zaman haklıı bu yüzden de ona aslaa kızamıyorum Her zaman yardımcı olmuş ve turlarımızda çok emeği geçmiştir. Bizim bu 'Konuşan Kitaplar'ın bu başarısında payı çok büyükk! İyi ki varsın Nida ablaa. :)))))

****






Kitaplarım ve Ben


Tuğçe ile ilgili fikirlerimi , daha doğrusu duygularımı cümlelere dökmek beni epey zorladı. Bu onbeşinci deneyişim. Bu defa olacak kendime söz:) Şu kadarını söylesem abartı olmaz , benim blog hayatım , Tuğçe 'den önce Tuğçe 'den sonra diye ikiye ayrılıyor. Önceden uzun uzadıya yorum okumaya da yazmaya da üşenirdim , hoş gerçi hala yazmıyorum ama , Tuğçe 'nin kitap yorumları sayesinde düzelttim sayılır kendimi. Sonra blog twins olaylarına hayranım resmen :) Sevdiğim , takip ettiğim bir sürü blogger var ama Tuğçe 'nin yeri başka;) Yaptığı her şeye verdiği önem , özen, ciddiyet etkileyici. Zaten sırf turumuz hakkında bile ilk günden beri milyon tane soru sorarak sabrının sınırının olmadığının canlı bir örneğiyim. Hem hatunun her parmağında ayrı marifet var.


Çeviri konusunu ilk duyduğumdan beri heyecanın üst noktalarında geziniyorum , heyecanlanmam gayet normal çünkü ben redaksiyona bile heyecan yapmıştım. Hala kitabı elime aldıkça vay be diyorum :) Şimdi her satırında emeği olan bir kitabı okumak , kapağı açınca çeviren kısmında ismini görmek benim için nasıl heyecan verici tahmin etmek zor değildir sanırım :) Dilerim önümüzdeki 5-10 sene içinde kitaplığım Sevgili Tuğçe 'nin emeği olan kitaplarla dolar taşar. Ben de içten içe gururlanırım ,şımarırım :) Yani kısaca özetleyecek olursam hastasıyım bu kızın :) Hep böyle başarılı olmasını diler , özellikle çeviri konusunda en az Mina Urgan , Tomris Uyar kadar yol katetmesini dilerim.
Seviyoruz seni ;)

***


Sevgili Nida abla,
Seninle tanışmamız Merve aracılığıyla oldu ve yapım gereği samimi olmamız uzun sürdü. Ama seninle bir kere konuşmaya başladıktan ve samimi olduktan sonra hep iyi ki tanışmışız dedim. Ortak bir hobiyle bir araya gelen bloggerlar olmamızın yanı sıra yeri geldiğinde hepimiz için bir abla, yeri geldiğinde karizmatik bir lider oldun :) Her zaman bizim yanımızda olup her sorunumuzda elinden geldiğince bize yardım ettin. İlk başlarda biraz ciddi bir duruşun olsa da zamanla sen de bizimle birlikte eğlenmeye ve daha samimi olmaya başladın. Umarım her daim yine böyle oluruz ve Konuşan Kitaplar olarak eğlenmeye devam ederiz. Her zaman bizim yanımızda olduğun ve ablamız olduğun için teşekkür ederim. Hayatında her zaman başarılı olman ve bunun daim olması dileğiyle... Tabi bizimle birlikte eğlenmeyi unutmaman kaydıyla ;) Seni seviyorum, seviyoruz Nida abla.
Sevgilerle, Melis.



Kitap Avcısı

Konuşan Kitapların direği kesinlikle Tuğçe! O kadar yoğun olmasına rağmen hala nasıl bu kadar harika işler çıkarabiliyor aklım almıyor dostlar, vallahi robot diyeceğim yakında. Bazen grup içinde Brfm ile tartışmalarını okurken kendi kendime eğleniyorum ben, Twins gibi ama çok daha güzeli -heheh tabii ki en güzellerini biz duyuyoruz :p- Hatta en sevdiğim özelliği ise gruptaki bu kadar kitap karakterleriyle aşk yaşan kızlara rağmen sakin kalabilmesidir. Biz, benim o! deyip birbirimizi yerken onun sakin görünüp arkadan sahiplendiğini düşünüyorum -.- Ama açık söylemek gerekirse Noah'ı çevirmenine bile bırakamayacak kadar çok sevdim Ne iyi etmişim de tanışmışım diyorum ben. Yüz yüze görüşemediğim için büyük üzüntü duyduğum, kendisi kadar yaptığı işleri de harika olan nadir insanlardandır kendisi. Biz seni çok yakışıklı erkeklerden nefret etsen bile seviyoruz!


Küçük Kızın Büyük Kütüphanesi

Canım arkadaşım :)
Senin için küçük birşey yapalım dedik umarım hoşuna gider ^.^senin gibi işini bu kadar severek yapan, bu konuda bilgi ve tecrübelerini paylaşmaktan gocunmayan herkese elinden geldiğince yardımcı olmaya çalışan görüşlerine (her ne kadar zaman zaman pişman olsamda) önerilerinin kalitesinde her daim hayran bir takipçin olduğumu biliyorsun :)
Bu ilk çeviri heyecanın bizide sardı ve Konuşan Kitaplar grubundan işinde bu kadar başarılı ve güvenilir bir üyenin bu şekilde kitap piyasasında yer alıyor olması bizi inanılmaz gururlandırdı ve mutlu etti :)
Daha farklı ve güzel şekillerde ismini duyacağımzdan gram şüphem yok :) Ben kenarda durup gururla ve büyük bir mutlulukla senin bu güzel sektörde emin adımlarla ilerlemeni izleyeceğim ve senin başına bela olmaya devam edeceğim. :)
Canım dostum, (aradaki yaş farkını hiçe sayarak) başarılarının ve çalışmalarının devamını diliyorum :)
                                                                   Seni seven belalı blog ikizin ;) Küçük Kız

***


Yorum Cadısı
Blogumu yeni açtığım zamanlada Tuğçe'nin Kitaplığı'na denk gelmiştim. Okuduğumuz türler pek uyuşmasa da kitap yorumların ve özellikle gerçekleştirdiğin etkinlikler sayesinde blogunu takip etmeye başladım. Blogunun temelinin sağlamlığı ve kendini kitaplara böylesine adayışının, beni etkilediğini; bir de benim gibi birinin romantik konulu ve bolca ağlatan bir kitabı merak etmemi sağladığı hatırlıyorum :D Daha sonra başka bloglar keşfettikçe, yeni arkadaşlar edindim ve bu sayede yüzyüze olmasa da tıpkı blogu gibi içten ve ayakları yere sağlam basan Tuğçe ablayla, seninle tanıştım. Sana Tuğçe abla diyorum, fakat bunun çok azı yaştan kaynaklanıyor; sana karşı derin bir sevgi beslediğim ve saygı duyduğum için abla diyorum aslında... Lafı çok uzattım biliyorum, hemen sadede geliyorum :D Bir kitap çevirdiğini öğrenince senin adına çok sevindim, biliyorum ki kitap çevirmek o kitabı baştan yazmak gibidir. Bu yüzden sana şimdiden sonraki çevirilerin için kolay gelsin diyorum, dilerim bir gün adını kitapların kapaklarında yazar olarak da görürüz ;)

Kitapların Tatlı Cadısı

Sevgili Tuğçe'miz blogger dünyasının olmazsa olmazı. Üstelik iyi bir arkadaş , mükemmel bir anne, bir eş. Planlı olarak her şeye yetişen biri. Sakin, dingin… Tabii ki çevirmenlikte de mükemmel oldu ve olmaya devam edecek. Kitap dünyası çok şanslı…
 Seni seviyoruz Tuğçe’nin Kitaplığı.
Seni de imzan olan tüm işleri de….





Saklama Kabı

Iyi ki varsın ablam. Konuşan Kitaplar'a ve bana, özellikle bana kattığın her şey için çok teşekkür ederim. Keşke daha çok şey yapabilsem yaptıkların için ama şu an sadece teşekkür etmek geliyor elimden. Biz büyük bir aileyiz, biz Konuşan Kitaplar'ız, iyi ki biziz ve sen iyi ki bizimlesin *-*












Anime ve Kitap Sever


Hani bir insan tanırsınız dahayatınızda yepyeni bir dönem başlar ya; işte benim hayatımda da Tuğçe Nida Sevin'in beni aralarına alması, bana ablalık etmesiyle yepyeni bir dönem başladı. Sayesinde çok tatlı birçok insan tanıdım. Bilmediğim ve yanlış bildiğim birçok şeyi düzelttim. Belki öz ablam olsa bu kadar yardımını göremeyeceğim kadar yardım edip destekledi beni. Onunla tanıştığınızda içinizde bilmediğiniz bir özgüven olduğunu ve onun dışarıya adım adım çıktığını göreceksiniz. Kendisi benim "Sınırları Zorlamamı" sağladı. Ona çok şey borçluyum. Hep hayatımda olmasını istediğim gerçek bir dost, bir abla. Her zaman hayatımda kal Tuğçe Nida ! Seviyorum seni. Belki de tek sebebi bana katlana bilmesidir XD





Kitap Aşığı

*****

Konuşan Kitaplar ailesince gerçekten çok seviliyorsun ablam, başarıların daim olur umarım :) Her zaman birlikte oluruz umarım <3






 
FREE BLOGGER TEMPLATE BY DESIGNER BLOGS