Kalbimi Çaldın | Rita Hunter > Yorum

14 Nis 2013


Kalbimi Çaldın || Rita Hunter

Bu kitaba nasıl bir yorum yapmalıyım karar veremedim. Kitabı çok beğenmedim. Ama  bu, kitap kötü olduğundan değil de benim yazarın ilk yazdığı kitabı son , son yazdığı kitabı da ilk okumamla alakalı bütün durum. Şimdi "Nasıl yani?" dediğinizi duyar gibiyim.
Hepimizin bildiği gibi Rita Hunter'ın ilk çıkan kitabı Kalbim Çaldın Sepya Kitaplar logosu altında biz okurlarla buluştu -ki benim haberim bile yoktu böyle bir yayımcıdan- ama ben yazarı bilmedğim için kitabından da haberim yoktu. Daha sonra birkça yerde Tatlı Tuzak'la ilgili övgü veren yorumlar gördüm ama onu da hep erteledim. En son çıkan kitabı Aşkın Ateşi'ni ise kapağını görür görmez "Bunu almalıyım!" diyerek ilk o kitabı tedarik ettim.
Açıkcası okurken fazla bir beklentim olmadan başlamıştım ama Aşkın Ateşi öyle güzel bir kitaptı ki, hızımı alamadım ve hemen Tatlı Tuzak'ı da tadarik edip okudum. (Bu arada Tatlı Tuzak favorimdir) Sonra bir hırsla Kalbimi Çaldın'ı da aldım ama kitapla ilgli o kadar çok olumsuz eleştiri gördüm ki, her seferinde sonra okurum diyerek erteledim durdum. Ve şu an bu yaptığımdan pişmanlık duyuyorum.
Neden mi? Kitapta benzerlik ve esinlenme olduğu doğru ama kitabın kendi kulvarında çok eğlenceli bir kitap olduğu da bir gerçek.Okurken bir çok yerde kahkaha attım. Birçok yerde sinirlendim. Kısacası eğlenerek ve zevk alarak okudum.
Ama, bir aması da var işte. Ve o ama da kitabın esinlenmesinden ziyade dilinden kaynaklanıyor. Kitapta kullanılan uslup çok basitti. Yani yazarımızın diğer kitaplarını düşününce "Bunu Rita yazmış olamaz." dediğim yerler oldu. Çünkü cümlelerin basitliği ve sürekli tekrar eden kelimelerin ardı ardına gelmesi beni çok rahatsız etti.Belki, bu kitap diğerlerinden önce okunsaydı ben de daha farklı bir etki bırakabilirdi ama kitabın her cümlesinde , her bölümünde Tatlı Tuzak ve Aşkın Ateşi'ni gözümün önüne getirdim. Hatta gelmesine engel olamadım desem daha doğru...Aslında bu kitabı okuduktan sonra kitaptan çok yazarın kendisini bu kadar geliştirmiş olduğunu görmek beni çok etkiledi. Zira bu kitaptan sonraki kitapların hiç biri için "basit" kelimesini kullanamam. Kullanmayı im. Her neyse.

Kitaba dönecek olursak; Cordelia'ya bayıldım. Bazı yorumlarda kızımızın İçinde Aşk Saklı Whitney'den esinlenme olduğunu okumuştum. Neresi Whitney bu kızın ya ? Erkek kılığına girmesi mi? Hâlâ o kısımdayım , çözemedim bir türlü. Erkek karakterimz Edward ise tam bir baş belası! Adama ayar oldum. Her satırda her cümle de itici kişiliğini belli etti. Conner bunla yarışmaya kalkasa yenilir her halde. :D
Cordelia'yamız büyük babası ile Wayne Malikânesinde -gizlice- yaşıyor ve tesadüf eseri bir gecede Dük'ümüz Edward'a yakalanıyor. İşte kader ağlarını tam o anda örüyor.
Edward efendi ukala , kendini beğenmiş, insanları hor gören ve dükalığın kendisine verdiği avantajlarla her fırsatta da Cordelia'yı aşağılıyor. Ta ki, kendilerini bir mihrabın önünde bulana kadar..
Eh, sonrasında ise Edward Düşesliğe layık görmediği bu güzel ve alımlı kızın nasıl bir hanımefendi olduğunu dahası nasıl yanıldığını anladıkça deliye dönüyor. Bundan sonrasında da kitap sizi harika bir aşkın içine ta derinliklerine çekiyor.Edward'ın Cordelia'nın değişimine o kadar şaşırmasa da karısıyken nişanlısı gibi davranmak zorunda kalmak ! işte bu adamımızı öldürüyor. Ama ne demişler ; eşeğe altın semer de vursan eşek yine eşek.  Kızımızın özü -ki çok şükür- asla değişmiyor ve Edward hayatının dersini alıyor. Hem aşık oluyor hem de karısının nasıl bir mücevher olduğunu görüyor..

"Seni seviyorum, büyülü gözlerine baktığım, güzel dudaklarına dokuduğum ilk andan beri, ruhuma dokunduğun ilk andan beri deli gibi seviyorum..."
"Eşsiz karım, kalp hırsızım.Seni çok seviyorum." 

                                                                     My Rating: 3,5


Kalbimi Çaldın || Cordelia Team
Kalbimi Çaldın



Kalbimi Çaldın || Fanbar
Kalbimi Çaldın

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz için teşekkür ederim.

 
FREE BLOGGER TEMPLATE BY DESIGNER BLOGS