Alacakaranlık ~ Nora Roberts || Yorum

2 Mar 2013

Şubat Ayı Harlequin Romanlarından Alacakaranlık'ı geçte olsa okudum. Aslında bu kitap bu kadar beklemezdi ama arada eski Harlequin'leri okuyunca buna sıra gelmedi bir türlü. Tipik MacGregors ailesi diyeceğim ama yalan söylemiş olurum.Açıkçası MacGregors'ların kökenine inen bu hikâyede eksik birşeyler vardı.Günümüz kadar güzel değildi. Tabi bu okunamaz demek değil fakat bu aileyi sevenlerde okurken eksik bir şeyler olduğunu anlar.Veyahut benim beklentilerim farklıydı, bu da eksik bi'şeyler varmış izlenimi verdi..
Aslında (Se)Rena ve Brighman'ın tatlı tatlı atışmalarını okumak çok güzel.Özellikle Rena'nın vahşi bir kedi gibi tırnaklarının her fırsatta Brig'in üzerine geçirdiğini düşünürsek kesinlikle çok güzeldi.Ama işte bir kitap sadece atışmalardan oluşmadığı için eksikliklerde göze batıyor.
Tabi birde kitabın edisyonunda beni duraklatan hatların olması da cabası oldu. Cümlelerin sentaksı bozuktu.Aslında çevirisini beğendim.Güzeldi ama cümlelerde ya eksik ekler ya da eksik kelimeler vardı. Fakat bunlardan çok konudaki ağır ilerleyiş beni sıktı. Yoksa kitapta bunlara takılmazdım diye düşünüyorum.
****
Rena 8 yaşlarındayken bir alacakaranlık gecesinde evlerine İngiliz Askerleri geliyorlar ve bu askerlerin kumandanı Rena'nın asla unutamayacağı birşekilde evlerinden ayrılıyor.Kızımız küçük ama intikam duygusu büyük ve büyüdükçe de büyor.Kızımın erkek kardeşinin yakın dostu ve İngiliz Kontu Brighman'la tanışana kadar da devam ediyor. Aslında tanıştıktan sonra da devam ediyor , ta ki Brig onun kalbine erişene kadar..

                                                                      MY RATING: 4


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz için teşekkür ederim.

 
FREE BLOGGER TEMPLATE BY DESIGNER BLOGS